4. Kez Bozcaada

bozcaadaya 4. gidişim. sanırım hayatım devam ettikçe bir çok defa daha gideceğim bu adaya. yerleşim bu gördüğünüz kadardan ibaret. bir çok tatil mekanı gibi her tarafı gri ormanlarla çevirmemişler. ne güzel…     bu gidişimde adanın görmediğim yerlerini de gezdim….

20 Temmuz 2011

devamı »

15 Temmuz 2011 Cuma

arabamı yaptırdım. hırsızlık olayından sonra bu güne kadar o cam kırıkları ve hırsızın kan izleriyle dolaşıyordum. huzursuz ediyordu beni. sanki hırsız hep peşimdeymiş gibi. araba benim değilmiş gibi. sevdiğime (Y) söyledim. ama ilgilenmedi. vakti olmadı sanırım. unuttu ya da… kendi…

15 Temmuz 2011

devamı »

11 Temmuz 2011 Pazartesi

”LARRY CROWNE” tom hanks-julia roberts en sevdiğim iki oyuncu… bir adam umutsuz, bir kadın mutsuz… yolları bir gün bir yerlerde kesişiyor. mutsuzluk insanın tüm halinden okunuyor. bayat balık gibi bakan gözlerinden tutunda yürüyüşüne kadar. omuzlar düşük, dünyanın derdi sırtında kambur….

11 Temmuz 2011

devamı »

06 Temmuz 2011 Çarşamba

insanların kapasitelerinin farklı farklı olduğunu gördüm. yeni mi diyeceksiniz, yok yeni değil. zaman içine yayılmış tecrübeler sonucu bu yazı. belki çok üst üste geldi bu aralar olaylar. insan böyle tecrübelerinden kimin iyi gün dostu kimin kötü gün dostu olduğunu anlıyor….

06 Temmuz 2011

devamı »

05 Temmuz 2011 Salı

uzun zamandır merakla beklediğim bir filmdi.  üçboyutlu gözlüklerimi zor zar temizleyip taktım ve filmi izlemeye koyuldum. açıkçası üç boyutlu olduğunu tek tük sahnelerde hissettiğim bir filmdi. sanırım 5D filmlerden sonra 3D beni pek kesmiyor ki düşündüğümde avatar da 3D idi…

05 Temmuz 2011

devamı »

04 Temmuz 2011 Pazartesi

bir hafta geçti ardından. bir haftadır makinem yok. hafta içi arabanın bagajında kan lekeleri gördüm. hemen polise bildirdim. teknik incelemeyle kan örneklerini aldılar. sabıkası varsa şıp diye bulunacak inşallah hırsız. o kadar üzülüyorum ki. yıllarca dişinden tırnağından arttırdıklarınla bir ekipman…

04 Temmuz 2011

devamı »

26 Haziran 2011 Pazar

kolum kanadım kırık hissediyorum. veya ne biliim sol yanım yokmuş gibi… dün kara cumartesiydi benim için. bu yazıda diğerlerinden ayrı olarak fotograf yok, farketmişsinizdir. çünkü artık fotograf makinam yok :( arabamın camını kırarak çok sevdiğim kırmızı çantamın içinde arabanın bagajında…

26 Haziran 2011

devamı »

13 Haziran 2011 Pazartesi

annemin sergi açılışı vardı yine bu akşam. annemin diyorsam sadece annem değil, arkadaşlarıyla beraber karma bir sergiydi. ama tahmin edeceğiniz gibi en güzel annemin resimleriydi yine ;) şu yandaki resimin güzelliğine bakar mısınız. hiç anneme çekmemişim resim yeteneği bakımından. ben…

13 Haziran 2011

devamı »

11 Haziran 2011 Cumartesi

hasta yatağımda, işimi bu derece özlemişken ve dışarı çıkamazken ve elinde okunmayı bekleyen o kadar kitap birikmişken yapılacak en güzel şey sanırım kitap okumak. sevdiğim bir arkadaşımın doğumgünümde armağan ettiği bir kitap bugün anlatmak istediğim. jose saramago ‘ölüm bir varmış…

13 Haziran 2011

devamı »

10 Haziran 2011 Cuma

insanın yalnızlığı en çok hissettiği anlardan biriydi. sedyede ameliyathaneye yol alırken içimi korku kaplamıştı.  sinirlerim boşaldı ve ağlamaya başladım. sonrası filmlerde izlediğim o klasik ameliyathane odası, tepede kocaman ışık, yeşil ameliyat önlüğü giymiş bi sürü insan vb. manzaralar. korkudan gözlerimi…

10 Haziran 2011

devamı »

06 Haziran 2011 Pazartesi

müebbet hapis bir mahkumun duvara attığı çentikler gibi umutsuzca seni sevdiğim her gün için bir yara açıyorsun kalbimde. kalp, yaşlarını silerken gözlerinden içi sızlıyor. kendini en güvende ve en mutlu hissettiği anlarda geliyor söz darbelerin. ve hepsinden birer iz kalıyor…

06 Haziran 2011

devamı »

25 Mayıs 2011 Çarşamba

karayip korsanları gizemli denizlerdeydi. masalsı diyaloglarıyla, johnny depp’in muhteşem oyunculuğuyla eğlenceli bir filmdi. ve penelope cruz filme çok şey katmış. iyi bir oyuncu kesinlikle. kaptan jack sparrow la olan diyaloglarına bayıldım : )) johnny depp in şu saçındaki zımbırtının ucundaki…

25 Mayıs 2011

devamı »

23 Mayıs 2011 Pazartesi

insan olmanın erdemi naif olmak. düşünerek hareket etmek. önemsemek belkide hayatımızda en az bir şeyi. önemsendiğini hissettiğin kadar karşılık vermek. vefasız olmamak, insan olmak.  sana verilen değeri gözardı etmemek. sen öyle değilsen bile incecik bir dal olanları kırmamaya özen göstermek….

23 Mayıs 2011

devamı »

21 Mayıs 2011 Cumartesi

artık 2 adet paraflaşım var. emanet ışıklarla çalışmaya son! bide şu küçük odayı studyo haline getirdim mi, tamamdır. evden çıkmam artık herhalde… not: bu yandaki foto, netten bulduğum ölesine bir fotograf. tam anlamıyla kurayım şu studyomu o zaman ışıklarımı çeker…

21 Mayıs 2011

devamı »

19 Mayıs 2011 Perşembe

büyük imkansızlıkları bırakıp, küçük olasılıklarla sevmiştim seni; göz kırpmıştın sen de sevmenin kalpten gelenine… ’emre kalcı-yarım’

19 Mayıs 2011

devamı »

18 Mayıs 2011 Çarşamba

kalp, camdan bir vazoymuş. şımarık bir çocuğun, umarsızca savurduğu sözleriyle kırılıp, tuzla buz olan…  

18 Mayıs 2011

devamı »

10 Mayıs 2011 Salı

bu gün ilk defa opera izledim. derler ki, operayı ilk izlediğinde ya seversin ve bir daha vazgeçemezsin ya da sevmezsin. ben çok sevdim. zaten arabada, evde dinlediğim birşeydi ama hiç izlememiştim. salonda koltuğa oturduğumda heyecanlıydım… dünya tiyatro tarihinin tartışmasız en…

10 Mayıs 2011

devamı »

09 Mayıs 2011 Pazartesi

işyerinde, dışarda, çarşıda, pazarda kendini bir şey sanan, ortamın kralı gibi davranarak sizi ezmeye, kendi kurallarına uydurmaya çalışan erkekler oldukça, bir bayan olarak bu toplumda ya adınız erkek gibi kıza çıkıyor ya da ezilmeye, ağlamaya, başkasının gölgesine sığınmaya, şikayet etmelere…

09 Mayıs 2011

devamı »

08 Mayıs 2011 Pazar

annemin günü bu gün :) elimden geldiğince her gün onunmuş gibi davranmaya çalışıyorum. onca yıl, üzerimdeki emeğinden sonra şimdi sıra bende. arkadaşlarım benimde anneler günümü kutladılar. e bende ıce efendinin annesiyim ya : )) tüm anneciklerin anneler günü kutlu olsun…

08 Mayıs 2011

devamı »

05 Mayıs 2011 Perşembe

yine perşembe yine senfoni gecesi. bir kaç haftadır gitmiyordum. dün tenor ayhan uştuk var diye gitmeye niyetlendim. merinos kültür merkezine gittim. anneler günü için hediyelik eşya stantları kurulmuştu. onları gezdim. vaktim vardı biraz. karnımı doyurdum kısıtlı bir zamanda, sonra koşa…

05 Mayıs 2011

devamı »