BLOG

06 Haziran 2011 Pazartesi

müebbet hapis bir mahkumun duvara attığı çentikler gibi umutsuzca seni sevdiğim her gün için bir yara açıyorsun kalbimde.

kalp, yaşlarını silerken gözlerinden içi sızlıyor. kendini en güvende ve en mutlu hissettiği anlarda geliyor söz darbelerin. ve hepsinden birer iz kalıyor geriye. yakında dönüp kendine bir baktığında aynadaki yansımasını tanıyamamaktan korkuyor. izi kalmaz diyor bilenler. ama bilmiyorlar ki darbelerden sonra o yaraları hiç sarmaya çalışmıyor acımasızlar. sarılmayan yaralar kabuk bağlıyor. kabuklar en ufak sözle kalkıyor yine kanıyorlar. git gide derinleşiyor izler.

keşke kalp, ucundaki sapıyla en neşeli anlarda satın alınan o  küçük kızın elindeki şeker gibi olsa. kırıldıkça eritilip yeniden yenilenen kalpten şeker olsa.



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.