SERİN BİR NEFES…SAİTABAT ŞELALESİ

Sıcakların artmasıyla birlikte, şehir halkı ve turistler serinlemek için en çok Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı Saitabat Şelalesi’ni tercih ediliyorlar. Köylülerin güvercinlik olarak da adlandırdıkları Saitabat Şelalesi’nin suyu Uludağ’dan toplanarak derin bir kanyondan aşağıya dökülmekte. Şelalenin döküldüğü yerde, köyün yağız delikanlıları…

21 Ocak 2011

devamı »

TARİHTEN BİR SAYFA MİSİ…

Bursa’nın hemen yanı başında, fazla uzun olmayan bir yolculuğun ardından yeşillikler içerisinde birbirinin ardı sıra dizilmiş kiremit çatıların altında ahşap evler sıcak bir kucaklama ile karşılıyor sizi. Yol üzerinde sanki duvara asılmış güzel bir köy fotografı gibi bekliyor Misi. Bursa…

21 Ocak 2011

devamı »

SICAK BİR GÜMSEMEDİR GÖLYAZI

Bir yer düşünün, kışın ada yazın yarımada oluyor. Şehrin her gün ciğerlerimize soluduğumuz gri renginden bunalmışsınız. Yeşili, maviyi özlemişsiniz. Eşsiz bir gün batımı eşliğinde yudumlayacağınız çayın keyfini düşünün. Gölyazı… Kışın köy, adaya sadece bir köprüyle bağlı. Ya bu köprüden geçeceksiniz…

21 Ocak 2011

devamı »

DATÇA

Son zamanlarda Datça’nın ismini çok duyar olmuştum çevremden. Havasının ve doğal ortamının çok güzel olduğunu söylüyorlardı. Bu yıl yaz tatilimi orada geçirmeye karar verdim. Bursa’dan 11 saat süren bir yolculuğa çıktım. Marmaris’ten sonra yaklaşık 2 saatlik bir görsel şölenle varıyorsunuz…

21 Ocak 2011

devamı »

BOZCAADA, EGE DENİZİNİN İNCİSİ

Bozcaada’ya feribotla yaklaşırken ne görüyorsanız ,ada ondan ibaret. Adanın doğu kıyısına kurulmuş yerleşim alanı ve size tüm heybetiyle hoş geldin diyen tarihi kalesi,göz alıcı güzelliğiyle karşılıyor sizi. Ada enfes şaraplar üretecek kadar güzel üzümler verirken, bu bereketle ortalıkta pek ağaç…

21 Ocak 2011

devamı »

YARIM HAYAT

Sen, bu yalnızlık cumhuriyetine yeni bir soluk veren lider gibi girdin topraklarıma. Nerdeydin bu güne kadar. Neler yaşadın. Nasıl bu kadar özgür, bu kadar yakın, bu kadar ırak durabiliyordun. Her halinden belliydi henüz iyileşmemiş, kabuk tutmuş yaralarınla canının yandığı. Farkındaydın…

21 Ocak 2011

devamı »

BİRAZ ZAMAN…

Yalnızlık tonuna bürünmüş kalbine baktığımda hala çocuk sevinçlerinin renklerini görebiliyor olmak. İşte geleceğe umutla bakışının sebebi. Her şeye rağmen birkaç renk görebilmek. Bu dondurucu yalnızlığa, bu geleceği kaplayan sise rağmen, nasıl da güzel parlıyor renkler. Şimdilik kimsesiz, sakin ve huzurlu…

21 Ocak 2011

devamı »

DAVUTPAŞA HAMAMI ÇEKİM HİKAYESİ

İnsanların tavırlarını bazen anlamakta zorlanıyorum. Restore edilecek bir hamamın fotografını çekmemi istediler işyerimden. Büyükşehir belediye başkanı bu fotograflarla insanlara sunum yapıyor ve mecliste gelecekte yapacakları projeleri açıklıyor. Sonuçta benim bu fotografı kendi isteğim ile çekmeme gibi bir lüksüm yok. Neyse,…

21 Ocak 2011

devamı »

DERTLERE MOLA

Dertlere açılan küçük bir mola. Bir bardak çay ve sigara eşliğinde dalınan gelecek kaygısı. Yaşlı olanı(Hacı): Küçük kızın okula yazdırılması. Defter kitap masrafı. Önlükler bu sene değişmiş. Yeni bir tane alınacak. Bu maaşla nasıl olacak bilmem. Sadece önlükle kalınsa iyi….

21 Ocak 2011

devamı »

GEÇMİŞTEN ALACAKLI

Geçmişten alacaklı, bir umutsuz gibi anılarla konuştum bugün. Sığındığım, umut sandığım boş bir inançla bağlandığım şeylere güldüm şimdi. Ya da güldüğümü sanarak ağladım aslında. İçime aktı gözyaşlarım, büyüdükçe denizim affeder oldum kendimi. Yıkadı gözyaşlarım içimde tuttuğum acılarımı. Arındım her damlada….

21 Ocak 2011

devamı »

HAYAT AĞACI

Bilmezdin, o ağacın altında o anda ölebilmeyi o kadar istediğimi. Başımı omzuna yasladığımda daha huzurlu hissedemeyeceğimi. Gözlerimi kapadığımda yüzümü ellerin gibi okşayan melteme bırakır gibi sana bıraktığımı kendimi bilmezdin. Bu kadar sevilmenin sevinçli şımarıklığında sarhoş olurken sen, bilmezdin dünyamın merkezi…

21 Ocak 2011

devamı »

ÖC

Nasıl bir hırstı bu, içinde yıllarca büyüttüğün. Hem unutmak istediğin hem her gün taze tuttuğun. Yıllar sonra bir gün, yaşadığın hayal kırıklığının acısını ondan çıkarmak istedin. Sandın ki öcünü alırsan, her şey daha güzel olacak. İçinde büyüttüğün hırs ufalıp yok…

21 Ocak 2011

devamı »

PELİKANLAR

Gölyazı bu kareyle yine sürprizli bir güne uyanmıştı. Balıkçılar çoktan balığa çıkmış mezat için geri dönüyorlardı bile. Her yıl göç zamanı balıkçıların dönüşünü eşlerinin yanında pelikanlar da bekler. Kıyıya yanaşan kayıkların içindeki leğenler, şans yaver gitmişse bu günkü gibi balık…

21 Ocak 2011

devamı »

PENCERELER

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Ne bayramların tadı kaldı ne de sokak oyunlarının. Büyüdük gerçek oldu oyunlarımız. Evcilik oynarken yaptığımız yemeklerin kokusu artık evi kaplıyor. Kapı önünde bir kilimden diğerine giderdik ev oturmasına. Pazardan alınma plastik fincanlarda yudumlar gibi…

21 Ocak 2011

devamı »

SEMA

Bir su gibi berrak ve temiz Bir akarsu kadar coşkulu ve değişime açık Toprak gibi vermeye gebe Güneş gibi umutla uyanan Ay gibi sırlara aydınlık Bir ağaç gibi köklerine tutunan Çiçek gibi hüzünden sevince uzanan Bir senfoni gibi tek veya…

21 Ocak 2011

devamı »

YEMEKHANENİN MASKOTU

Yemekhanenin önünde birden beliriverdi.aldım kucağıma, boynuma, saçlarımın arasına soktu burnunu.yüzüme baktı, miyavladı.gözü iltihaplıydı.sildim, sevdim,öptüm… annesini belediye götürmüş. o kadar cılızdı ki. bu fotograflardan bir ay sonra yani şimdi, garsonlarla beraber tombişlettik bebişi. yemekhanenin maskotu oldu.

21 Ocak 2011

devamı »

ZEKİ MÜREN

Aylardan Eylüldü.Zeki Müren’ in vefatından bir gece evvel, kendisinin yazdığı şiirlerin yer aldığı kitabı bitirmiş, öyle yatmıştım yatağa. Rüyamda ona bu kitabı imzalatıyordum. Aldı kitabı elimden. Kapağını açtı ve ilk sayfasına ‘’Nilay’ a………………..…… Eylül’ e kadarmış ömrü. İmza Zeki Müren’’…

21 Ocak 2011

devamı »

SENDEN İZLER

Kayıp gittim ellerinden. O güzel, o kocaman, tüm bedenimi saran ellerinden. Elimi tuttuğunda ilk aşk gibi heyecanlandığım, o hayat çizgisinin bir döneminde yer aldığım avuçlarından. Kayıp düşerken, kader çizgisinde bir çentik açtığım, içindeyken üşümediğim, sıcacık avuçlarından. Ellerimin en çok sevdiği…

21 Ocak 2011

devamı »

NİSAN

Pencere açık. Sıcak çok sıcak bir rüzgar vuruyor yüzüme. Nisan yağmurları yağıyor aralıklarla. Bir yenisini daha birazdan bekliyorum. Nisan ayını çok seviyorum. Bu sıcak rüzgarlarını, kısa kısa bardaktan boşanırcasına yağan yağmurlarını. Yüreğim uzun uykusundayken susuz kalıyor. Nisan yağmurları sanki yüreğimi…

21 Ocak 2011

devamı »

DURU

Gün kışa bakıyordu. Soğuk, camlarda buğu yaratmış, düşlerim ağlar olmuştu. Başımı yasladığım camdan gözyaşlarım akıyordu. Neden? Halbuki çok normal bir güne başlamıştım. Duygularım dingin ve içim huzurluydu. Bir şeylerin düzgün gitmesi benim için nadir bir olaydı. Öyle ya, şu orta…

21 Ocak 2011

devamı »