DENEMELER

SİS

Seher yeli usul usul okşarken saçlarımı, pencerenin karşısında her zamanki yerimdeyim. Kucağımda kedim, mışıl mışıl uyuyor. Koltuğun diğer yarısında köpeğim, en ufak hareketimde gözlerini açıp ortamı kolaçan ediyor. Gündoğumunun sisli ufkuna bakıyorum. Dingin, kendi başıma geçirdiğim bir akşamı sabaha kavuşturuyorum….

20 Ocak 2011

devamı »

SESİN

Bir ses duyuyorum. Uzaktan çok uzaktan geliyor. O kadar rahat duyabiliyorum ki sanki yanımda. Huzur veriyor. Koca bir çınarın gölgesinde mutlu mesut filizlenen bir çam gibi hissediyorum kendimi. Sanki ne zamandır susuz kalmışım. Bir sesle uzanıyor çınarın köklerinden biri, kendi…

20 Ocak 2011

devamı »

SENİN İÇİN…

Yoğun gri bir hava hakim bu görkemli kentin öğlenine. İçim de bir o kadar hüzünlü bu gün. Gri, sisli bir ormanda yolunu bulmaya çalışarak yürüyorum sanki şu pencerenin önünde. Koskoca şehirde tek görebildiğim karşımdaki katedral. Camları buğulanmış bir gözlüğün ardından…

20 Ocak 2011

devamı »

SENİ ÇİZİYORUM TUVALLERE

Sarılsaydım boynuna. Elimi tutan elini hiç bırakmasaydım. İzin vermeseydim gidişine. Bir yıl değil, bir ay değil, bir gün bile değil, sadece bir saat daha kalsaydın. Giderken seni düşündüm yolda diyorsun. Peki o zaman neden hep gidiyorsun. Neden susuyor, sorularıma cevap…

20 Ocak 2011

devamı »

SENDEN İZLER

Kayıp gittim ellerinden. O güzel, o kocaman, tüm bedenimi saran ellerinden. Elimi tuttuğunda ilk aşk gibi heyecanlandığım, o hayat çizgisinin bir döneminde yer aldığım avuçlarından. Kayıp düşerken, kader çizgisinde bir çentik açtığım, içindeyken üşümediğim, sıcacık avuçlarından. Ellerimin en çok sevdiği…

20 Ocak 2011

devamı »

SEN VARSIN

Kapıldım rüzgarına savruluyorum o sevinç senin bu hüzün benim… Es deli rüzgar, uçur eteklerimi. Kalbim havalansın. Küçük bir kız çocuğuyum ben. Uçurtması için rüzgar bekleyen. Ve sen birden bire çıkıp gelen kasırga, kabullendiğim dünyamı birbirine kattın. Tozu toprağı kaldırdın. Yaşam…

20 Ocak 2011

devamı »

RÜZGAR SENİN SESİN

Bir rüzgar esiyor dışarıda. Bense, camın ardından bakıyorum, her kelimesinin ses tonunda sallanan duygularıma. Hem içindeyim dışarının hem dışından bakıyorum. Bir kelimesiyle başlayan ve ağzından dökülen cümleleri ile daha da kızaran şarabı yudumluyorum keyifle onu dinlerken. Ama kadeh hiç dolmuyor….

20 Ocak 2011

devamı »

POSTA KUTUSU

Küçük şirin bir evdi bizimki. Bahçesinde annemin yetiştirdiği, gözü gibi baktığı domatesler vardı. Her sabah, ektiği yeni tohumların son durumlarına bakmak için büyük bir mutlulukla bahçeye çıkar sonrasında pencereme gelir, eğer uyanmışsam, hiç ilgimi çekmediğini bildiği halde çağırıp bana bir…

20 Ocak 2011

devamı »

ÖZLEM

Sigaranı yakmış, parmaklıklar ardından duvarların ıssızlığına doğru bakıyorsun. Özlüyorsun… Lacivert denizin mavi gökyüzüne kavuştuğu enginlikleri. Dost muhabbetlerini… Bir şişe büyük masada, kavun, peynir, ezme, haydari yanında. Küçük tahta taburelere sığmaya çalışırkenki denge.. Bir müzik sesi geliyor, sirtakinin ayak sesleri… İskelenin…

20 Ocak 2011

devamı »

OYUN PARKI

Sık sık gittiğim oyun parkındaydım yine bu gün. Her günkünden farklı olarak boştu park. Bir iki oğlan çocuğu hırpalaya hırpalaya sallanıyordu salıncakta. Ve bir kız çocuğu bekliyordu yanlarında. Sıra gelecek miydi eve girmeden önce acaba… Uzun uzun baktı sallananlara. Oğlan…

20 Ocak 2011

devamı »

ODANIN IŞIĞI

Bu gece şehir her zamankinden daha karanlık. Daha ağır yüreği. Bedeni, ruhu, düşünceleri… Hepsi senin kilitli kalbinin kapısının önünde şimdi. Gözyaşları yağıyor geceye. Pencerenden akıp gidiyor, sokak onunla ağlıyor. Avaz avaz bağırırken adını benliği, sesini duyuramıyor. Işığın kalbini delip geçiyor….

20 Ocak 2011

devamı »

NEDEN UYUTMUYORSUN BENİ?

Uyuyamadım. Saat sabahın üç buçuğu. Düşünemiyorum. Sadece şaşkınım. Sana şaşırıyorum, nasıl olup da beni bu denli etkilediğine, kendime şaşırıyorum, nasıl olup da uykumdan uyanacak kadar seni bu denli kuvvetli hissedebildiğime… Sesini uykumdan uyanarak nasıl duyabildiğime şaşkınım, kafam karışık… Açıkçası daha…

20 Ocak 2011

devamı »

MUTLU SON VAR MIDIR?

Ellerin serin sular gibi. Ellerime değdiğinde yangın yerine dönen yüreğimi ferahlatıyorlar. Gülüşün bir çığlık, kalbimde yankılanan. Huzurlu bir koltukta uzanıp, uyuyakalmak gibi gözlerin. En derinimde bir yerlere dokunur her baktığında, fark etmezsin. Bir çocuk sevincidir sözlerin bende. Saçlarımı okşar ses…

20 Ocak 2011

devamı »

MERAK ETTİĞİN BUYSA…

Sen yine aynı sen, değişen bir şey yok hayatında. Ve hayatımda. Mutlu muyum sanıyorsun. Sanıyorsun ve beni suçluyorsun. Yanılıyorsun ve bunu görüyorsun gözlerimde aslında. Ama suçlamak istiyorsun hayatının boşluğuyla yüz yüze geldiğin için. Üzülüyorsun. Yokluğum derin bir kuyu açtı, varlığımın…

20 Ocak 2011

devamı »

KÜÇÜK KİLİTLİ BİR SANDIK GİBİYDİN…

Birden bire çıkıp gelirdin vasat zamanlarda. Bir şeyler anlatırdın. Bu dünyanın en rahat en açık insanı benim derdi tüm tavrın, tüm sözlerin. Oysa küçük kilitli bir sandık gibiydin. İçinde her yere yanında götürdüğün tahta oyuncakların ve sahip olamadığın iki tekerlekli…

20 Ocak 2011

devamı »

KENAR SÜSÜ

Güzel bir gün ve beklenmedik bir anda tanıştık seninle. Yollarda geçen bir ömrün, aidiyetsizliğin huzursuzluğu ile sarıldın bana. Bir anlık sıcaklığına aşık oldum. Sadece bir anlık sıcaklığına bağladım tüm ümitlerimi. Ne kötü, hayatına aşk olarak girdiğin bu kalp sana sarılacakken…

20 Ocak 2011

devamı »

KELİMELER

Sana yaklaştıkça, bu şehir yabancılaşıyor. Daha bir yalnız hissediyorum kendimi. Günler sana doğru bir kağnı yavaşlığıyla akarken yalnızlığın izleri aksi bir hızla yerleşiyor suratımdaki en beğendiğin bölgelere. Günler bir bir geçiyorken yalnızlığın sanki yüzyılları biriktiriyor. Elimdeki bir öpücüğünü saklıyorum kalbimde…

20 Ocak 2011

devamı »

İÇİMDE, GEÇMİŞTE YAŞIYOR

Zamanın eli dokunamadı hislerime. Kendi zamanını yaşıyor aşkım. İçimde kurduğu imparatorlukta hep dünü olan, bu günü yasak olan bir aşk dönemi. O aşk, halen geçmişte kendi içimde yaşıyor. Şaşırıyorum. Televizyona karşı koltuğumda oturmuş, dikmiş gözlerimi anlamsızca dönen karelere bakıyorum. Güzel…

20 Ocak 2011

devamı »

HASTAYIM

Kış geldi. Kışın çok üşürüm ben. Dışarıda olmayı sevdiğim için çabuk hastalanıyorum. Ne kadar dikkat etsem de sakınan göze çöp batıyor, bademciklerim şişiyor hemen. Yine hastayım. Dışarısı bensiz kaldı. Kaldırımlarda insanlar aynı. Her yer ve herkes aynı. Sabah işe gidişler,…

20 Ocak 2011

devamı »

GİDİYORUM, SANA DOĞRU

Gidiyorum. Sana doğru… Gidiyorum bu şehrin boğucu yalnızlığından. Seni tanıdıktan sonra daha bir yalnızlaştım buralarda. Başa çıkabiliyordum öncesinde. Böyle, hayat böyle işte diyordum. Hayattan çekip gidene kadar kelepçelenmişsin ve sonuna kadar demir parmaklıkları daha da genişletmeye çalışacaksın diyordum kendi kendime….

20 Ocak 2011

devamı »