öğrencilik yılları insanın en güzel zamanlarıymış. değerini gerçekten o zamanlar geçince anlıyorsun. annem derdi hep, bu günlerin kıymetini bil kızım, sonra çok aricaksın diye de başındaki kavak yelleri kulaklarını tıkıyor, duymuyorsun.
sağlam dostluklar da o yıllarda ediniliyormuş. neden diye düşündüğümde sanırım çok şey paylaştığın için diyorum kendi kendime. hani ekmeğimi suyumu derler ya, bizimde öyledir. simidimi çayımı… bazen ikisini birden bazen tekini, parasızlıktan : ))
memur çocuklarıydık biz. öyle bozdurmalık tüm kağıt paralar taşımazdık. bırakın bizi ailelerimizde taşımazdı. ayın 15 i gelmeden masaya oturulur hesap yapılırdı. şu şuraya verilecek, bu buraya… bişey kalmazdı zaten geriye :)
onun için harçlıklarımızı birleştirirdik çoğu zaman… simidimizi, çayımızı paylaşırdık. daha ne çok paylaşımımız var da onları da başka zaman anlatırım. uykum geldi…
Di mi yaa. Su an bulundugum yerde (Istanbul’da yani) insanlar bir selami bile paylasmiyorlar birbirleriyle. Ne acikli degil mi!
artık dost bulmak o kadar zor ki…