BLOG

23 Mart 2011 Çarşamba

neler neler geçiyor aklımdan.

neler neler, ne keşkeler, keşkelere çareler…

olmuyor, olamaz, asla da olmayacak…

yetinmek belkide en iyisi. yaşananları kar saymak. ve yaşanacakları özlemek, tadını çıkarmak anın. esas mesele burada.

mutluluk küçük anlarda. bunu özümsemek lazım. kendi kendine yetebilmeyi, verdikleriyle yetinebilmeyi öğrenmek… evet öğrenmek diyorum çünkü bilmiyorum. insanoğlu hep daha fazlasını istiyor. azıyla yetinebilmeyi öğrenmesi gerekiyor. hayat uzun bir yol. ve mutluluk küçük anlarda…

artık bildiğime göre öyle yaşamak lazım. arada unutsam da, hatırlat bana…



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. suskun dedi ki:

    Adını koyamamak… Benim diyememek… Hep yakın hissedipte hiç yakın olamamak… Ne zormuş sevgiliye bir el uzatıpta yavas yavas geri çekmek mecburen… Ve ne zormus ona dokunup kokusunu hissedememek… Adı hasret… Adı özlem… Adı acı.. Adı uzak.. Adı rüya.. Adı her zaman …

    Ve ne kadar zor sen deyip beni sana getirememek… Ben deyip sana sensiz kendimi anlatabilmek… Adı her zaman seni sevmek bu yüreğimdekinin, ama çok zor severken hasretle yanan bu kalbe beklemesini öğretmek…

    Sevgiyle kalın…