Vapur doluyor arabalar ve insanlarla. Ve yol alıyor kuşlarla. Kıyıda tünemiş bir gurup martı uğurluyor onları. Bunlar da bizim vapurun martıları.
İşte bir vapur daha geliyor başı dumanlı. Duman değil onlar martı.
Gri bir İstanbul akşamı, Bursa yolcusu kalmasın iskelede. Kaptan çalıştırıyor motoru, martılar açıyor kanatlarını. Bizim martıların yerine, gelen vapurun yorgunları konuyor iskeleye. Midelerinde havada kaptıkları simit, kanatlarında vuslatı taşıyorlar.
Bir yenisiyle karşılaşıyoruz yolda. Martılar selam veriyorlar birbirlerine. Kaptanlar sirene basıyor, sıcak bir merhaba niyetine.
Bir hasret biterken bu vapurla, kim bilir belki bin hasret başlıyor yine aynı vapurla.
Şubat 2008
bu sözler güzel sözler bu sözleri düşünmek söylemek sözleri bir araya getirip ve dizmek epeyce bir emek bence bu sözleri okuyunca belleğimde kalmış istanbulu yeniden yaşadım yaş altmışiki eder yolun yarısı cahit sıtkı tarancı otuzbeş demiş ama ben altmışiki yaşındayım bu dizeleri bir anadolu şehrinde okudum ve oradan yazıyorum sanki istanbul yanıma geldi bu dizeleri bir araya getirip bize bu duyguları yaşatanlara şükrandan başka ne gibi bir borcumuz olablir saygılarımla