GEZİ YAZILARIM

TARİHTEN BİR SAYFA MİSİ…

Bursa’nın hemen yanı başında, fazla uzun olmayan bir yolculuğun ardından yeşillikler içerisinde birbirinin ardı sıra dizilmiş kiremit çatıların altında ahşap evler sıcak bir kucaklama ile karşılıyor sizi. Yol üzerinde sanki duvara asılmış güzel bir köy fotografı gibi bekliyor Misi.

Bursa Orhaneli yolu üzerinde yer alan Misi, 1987 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kurulması ile Nilüfer Belediyesi sınırları içerisine alınmış ve adı Gümüştepe Mahallesi olarak değiştirilmiş. Ama Bursalılar hala Misi Köyü olarak kullanmaya devam etmektedir.

Bizans dönemi köylerinden olan Misi’ nin ilk adı ‘Mysia’ dir. Sultan 1. Murad’ ın Çekirgedeki imarethanesinin vakıf köylerinden biri olduğu bilinen Misi Köyü, Bursa evlerinin toplu olarak korunduğu bir sit alanı. Geçmiş yıllarda Rumların köyü olan Misi’ de hala bu dönemin izlerini görebilirsiniz. Mahalle sınırları içerisinde bulunan 5 kilise, hala Bizans kültürünü yansıtmakta.

Bu sıcak kanlı insanların bulunduğu köyün, o güzel bursa evlerinin seyriyle dolaşırken rastladığımız köyün canlı tarihi Mehmet Amca ile köy kahvesinde çaylarımızı yudumlarken Misi ile ilgili hoş bir sohbete daldık. Misi’ nin jeolojik özellikleri her dönemde dikkat çekici bir yerleşim yeri olmasına neden olmuş. Tarih boyunca, güneyden kuzeye akan Nilüfer Çayı Bursa Ovası’nı ikiye bölmüş ve Batı’dan gelen yolcular, kervanlar meşhur İpek Yolu üzerinde bulunan Misi’ den geçmişler. Çünkü o dönemlerde güçlü bir akarsu olan Nilüfer Çayı, başka bir noktadan geçit vermemekteymiş, bir tek Misi’ de keskin bir dirsek yaparak, uzunluğu üç kilometre civarında olan bir boğazın içinde akmakta.

Misi de eskiden üç tane ahşap han bulunduğunu anlatan Mehmet Amca, Misi ile Bursa arası yaklaşık 15 km. olduğundan, İpek Yolu’nu kullanan tüccarlar o dönemde Misi’ de konaklıyorlarmış.

Misi’nin diğer bir özelliği de köyün adıyla birlikte anılan şarapları. Misket üzümünden yapılan misi şarabının içimi çok hafif olmasına karşın tatlı buruk karışımı olan bir tadı var.

Köyün kendine özgü ve Bursa’nın başka yerleriyle kolay bağdaştırılamayan folklorik geleneklerinden biri köyden kız almalarda uygulanan ‘tarla bastı’ geleneği. Buna göre köy dışından bir erkek Misi’ den bir kızla evlenmek isterse köyün gençlerine bir miktar ‘tarla bastı’ parası ödemek zorunda. Bu paranın azlığı veya çokluğu kızın ailesi ve çevresi için önem taşımakta.

Misi’ deki gezimizi bitirmeden önce köyün yaklaşık 500m ilerisinde ‘Keçi Yatağı’ denilen çok büyük, yeşil bir piknik alanına da uğruyoruz.. Piknik yapmayı seviyorsanız, eminiz buradan yaz kış vazgeçemeyeceksiniz.



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. İzzettin dedi ki:

    Misi köyünde yerlisi ve asırlardır burada yaşayan bir sülalenin üyesi olarak kısaca Misi köyünün tarihini acıklıyayım 1316 tarihinde bursa fethi esnasında kurulan bir Osmanlı (manav) köyüdür. bölgemizde hiçbir adet klişe manastır vb. kalıntılar bulunamamıştır. Rumlarla bir bağlantısı bugüne kadar kurulamamıştır. Yukarıda belirtilenler Mehmet amcanın şahsi düşünceleridir. Aslında misi tarihini resmi kurumlar tarafında araştırılıp gerçeklerin meydana çıkarılması en öncelikli temennimizdir…

    • nilaycom dedi ki:

      merhaba, vakit ayırıp yorum yazdığınız için teşekkür ederim… sizin bu uyarınızdan sonra internette küçük bir araştırma daha yaptığımda nilüfer belediyesi http://www.nilufer.bel.tr/icerik.php?s=i&id=6 ve nilüfer kaymakamlığının resmi sitelerindeki http://www.nilufer.gov.tr/index.php?MenuID=182 misi köyü tarihi anlatımı ile benim yazdığım yazı arasında çok büyük farklar olmadığını görüyorum. sonuçta köyün yerlisi olmayan benim gibi herhangi biri internette misi köyü ile ilgili bir araştırma yaptığında resmi kurumların resmi sitelerindeki açıklamalara inanmaktan başka bir yol olabilir mi bilemiyorum.
      ilginiz için teşekkürler…