DENEMELER
HAYAL KIRIKLIĞI
bazen bu dünya da yaşanacak bir yer kalmadığını düşünüyorsun. biliyorum nedenini. neden böyle hissettiğini. herkesin birbirine şüpheyle baktığı bir yerdesin. herkesin uzak, herkesin el diye baktığı. halbuki yorgunluktan değil bu halin. can diye baktıklarının kolay vazgeçişlerinden. üzülme, sen sevdin onlar anlamadı nedenini. kendi boşluklarını, kendi sığlıklarını bildiklerinden neden? diye sordular hep. neden seviyorsun beni? onlar neden diye sordular sende sevginin nedenini anlatmaya çabaladın. sıyrıl kendinden ve bak küçük kız yaşadıklarına. insan sevgisinin nedenini anlatır mı? ve bir de soranlara bak uzaktan küçük kız. öyle bir dünyada yaşıyorsun ki sevgin sorgulanıyor. ne güzel yerine nedenler…
aslında haketmediklerine inandıkları sensin. sevgin karşısında ezildiler. neye uğradıklarını şaşırdılar. bu nasıl büyük ve saf bir sevgi… bunu neden ona veriyordun? seni hiç bir zaman anlayamazlar küçük kız. boşuna çabalama. onlar herşeyin bir karşılığının olduğuna inanırlar. seviyorum çünkü…leri var. sense hiç bir zaman çünkülerine cevap bulamadın. verecek bir cevabının olmamasından değil düşünmediğin için. hesap kitap yapmadığın için. herşeye, herkese rağmen sevdiğin için hırpalandın.
daha ne kadar dayanabilirsin ki. daha ne kadar küçülebilirler gözünde. sen bu küçücük ellerinle bile hayata bu kadar cesurca tutunabiliyorsan ve karşındakilerse çakıl taşına bile takıldığında ayakları tökezleyip ilk senin elini bırakıyorlarsa daha ne kadar küçülebilirler. daha ne kadar böylesine güçsüzlüklerini görüp üzülebilirsin ki…
çok yordular seni be küçük kız. ömründen çok çaldılar. Çok adım attın, çok yol aldın ardlarında. Çok uzattın ellerini, çok verdin karşılığını almak aklına bile gelmedi. Sen inandın hep sevgiye. Sonunda ne oldu küçük kız? Gidenlerin ardından okyanus kadar ağladın, dönüşler hep senin oldu. Sonrasında yine seni suçladılar. Çünkü hep kabul ettin. İnandın hep sevgiye safça. Hayat bir savaştı ya senin için. Yanında olduğun, yarınlarınız için savaştıkların meğer sıyırıp geçen kurşunla pes edecek kadar inanıyormuş geleceğinize. Bunu sonunda gördün.
gel biraz şu sazlıklarla çevrilmiş küçük limandaki senin gibi küçük kayığın içinde saklan. dinlen biraz.