BLOG, GEZİ YAZILARIM

Assos – Adatepe Köyü Gezisi

Gezifoto Osman Önder önderliğinde düzenlenen gezi her zaman ki gibi yine sabah karşı başladı :) niyetimiz kazdağına uğrayıp oradan assosa geçmekti.

edremitte ova kahvaltı evinde böylesine güzel bir kahvaltıdan sonra kazdağına doğru yola koyulduk. baya yol aldıktan sonra bir yerde durup ümitlerimizi kazılmış yola gömüp geri dönmek zorunda kaldık. kazı nedeniyle yol kapalı :( artık buraya da motosikletimizle geliriz deyip kendimizi avuttuktan sonra adatepe köyüne doğru yol aldık.

Assos’a gitmeden önce mutlaka uğramanız gereken bir köy Adatepe Köyü. Ve Adatepe Köyüne gelmeden eşsiz güzellikte Edremit körfezi manzarası karşısında bir keyif molası vermenizi tavsiye ettiğim Zeus Altarı.

Edremit Körfezinin kuzey sahilinde bulunan küçükkuyu beldesinden kaz dağlarının içine doğru 3 km lik bir yolculuktan sonra Adatepe Köyünü karşınızda görürsünüz. Köye varmadan denize bakan yamaca doğru giden ormanın içindeki patika ile ulaşılır Zeus Altarına. Bu yol da oldukça keyiflidir. Devasa çam ağaçlarının altından,  Adatepe köyünün uzaktan yanyana üstüste konmuş kibrit kutusu gibi görünen taş evlerinin eşliğinde uzun bir yürüyüş yolu.

Sonunda tanrıların tanrısı zeus’un karısı hera ‘ya aşık olduğu bu tüm körfezi kanatlarının altında hissettiğin bölgeye ulaşıyorsun. Eski çağlarda zeus’a burada kurban ve adaklar sunuyorlarmış.

Zeus sunağında uzun uzun manzarayı seyredip, biraz huzur bulduktan sonra 500 mt lik yeşilliklerle kaplı şirin bir patikanın ardından Adatepe Köyüne varıyorsunuz.

Köyün bulunduğu bu bölgede Troia, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerini görmüş ve hala köyde bu medeniyetlerin izlerini görebilirsiniz. Adatepe köyünde cumhuriyet öncesi rumlar ve türkler bir arada yaşıyorlarmış. Mübadele sonrasında ise rumlar köyden ayrılmışlar.

Adatepe köyü kayalık bir alana konumlanmış olduğu için evler, çevrelerindeki küçük taş ocaklarından elde edilen taşlarla yapılmış. 1989 yılında da kültür bakanlığı köyü sit alanı olarak ilan etmiş.

Bu uzun patikanın yorgunluğunu,  köy meydanında sizi karşılayan köy kahvesinde tavşan kanı çayınızı yudumlayarak atabilirsiniz. Veya dumanı üzerinde geleneksel tadımız köpüklü bir türk kahvesi ile…

ve yolumuzun üzerinde bir başka şirin köy olan yeşilyurt köyüne girdik.

Adatepeyi, yeşilyurt’u güzel mimarisi ve huzur veren sessizliği ile ardımızda bırakıp dillere destan olan gün batımını izlemek için assos’a geçiyoruz. Günümüzün yerleşim yeri adı Behramkale Köyü, geçmişte Aristo’nun burada evlenmesine neden olacak güzellikte saklı bir cennettir.

ve ilk defa sıcak dondurma yediğim yer olarak anılarımda kalacak bir yer :)

günbatımını izleyeceğimiz behramkaleye çıkmadan önce böyle taş masaları olan küçük bir kahvede mola verdik :)

 

Assos, gerek ortaçağ mimarisiyle gerekse saklı koylarıyla insanın ömrünü uzatacak eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Bu tepeye vakti ile bir Athena Mabedi ve bir tiyatro kurulmuş ve ne güzeldir ki o günden günümüze kadar ulaşan bu kalıntıları görmek mümkün olmaktadır.

Assos, M.Ö. VII. Yüzyılda Midilli Adasından Gelen Methymnalı’lar tarafından kurulmuş. Behramkale denizden 283 mt yüksekliktedir. Ve bu tepeden günbatımını izlerken bir şişe şarap ve bir kadeh büyük bir keyifle size eşlik edecektir.

Bu muhteşem tarihi dokunun içerisinde görsel bir şölene dönüşen gün batımını izledikten sonra köy meydanında bulunan küçük dükkanlardan yöreye özgü minik hatıra eşyalarımızı da alarak kalbimizi burada bırakarak assostan ayrılıyoruz.

bir başka gezide buluşmak dileğiyle :)