09 Şubat 2011 Çarşamba
makedonya ohridten kosova prizrene…
durmadan o şehirden bu şehire yer değitirip duruyoruz. arada müslüman türk azınlık olan köylere de uğruyoruz.
kimimiz hasta oldu soğuktan kimimiz bitkin düştü otobüs yolculuğundan.
beni ise özlem bitiriyor. istediğin zaman sevdiklerini görememek ne kadar kötü bişeymiş.
şehirler arası uzun yol eziyetinde kulağımda emre aydın, gülümse şimdi be be ğim diyor. neler geliyor aklıma neler… ve belki bir kaç damla gözyaşı…
annemi deli gibi özledim…
sanki otobüsün önünde bir ip, bense koşa koşa ipi çekiyorum. ucunda türkiye, ucunda evim, ucunda annem, ucunda sen.
siliyorum gözümün yalnızlıklarını, fısıldıyorum şehirlerarası yollara adını.
not1: bu gece buralarda son gecem. yarın geceyi, yunanistan sonrasında türkiye yollarında malesef otobüste geçireceğim. 26-28 saatlik bir yolculuktan sonra cuma günü sevdiklerime doyasıya sarılmayı umuyorum. mendillerimi hazırladım bile. bekle beni! geliyorum!
not2: ohridte anneme de müslüman olup bir çift inci küpe aldım. sonrasında yine kendime müslüman olup bulmuşken bir tane magnet aldım. bak söz veriyorum prizren ve priştina da bulursam sana da müslüman olacam : ))
anneeeee!
geliyoruuuuuum!!!!
: ))