ne zamandır elimde olan kitabımı bitirdim sonunda. bir kitap vakitsizlikten elimde çok kaldığı zaman huzursuzlanıyorum. bitince bir rahatlıyorum ki…
şimdi kısa kısa alıntılarla sizi biraz heveslendirmek istiyorum. adem ile havvanın aşkı, yasak meyve ve cennetten kovulmasıyla ademin dünyaya adaptesini anlatıyor kitap.
Nazan Bekiroğlu – La ‘sonsuzluk hecesi’
-aynı özden yaratılmış olsak da, uzak tutma beni kendinden. senden başka bir ülkeden gelmiş olamam, farklı bir topraktan yaratılmış olamam. ben senin eğe kemiğinim, öyle değilsem de öyleyim. seninim ben, sendenim. farklı bir yurda sürgün etme. böyle kabul et beni. –
-adem onun yurduydu.-
-ne eksikse ademde, havva da o fazla. ne fazlaysa ademde, havvada o eksikti.-
-havva ademin sükun bulması için yaratılmıştı yaratılmasına ya, çoğu kez sakin bir liman değil fırtınalı bir deniz oluyordu. durgun bir su olup aktığı zamanlardan çok boğarken hayat veriyor, taşkınıyla diriltiyordu.-
– mutluysa mutlu ediyordu havva. –
-bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun. seni anan beni de ansın. seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın. bir ‘ile’ koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.-
adem ile havva