Sıcakların artmasıyla birlikte, şehir halkı ve turistler serinlemek için en çok Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı Saitabat Şelalesi’ni tercih ediliyorlar.
Köylülerin güvercinlik olarak da adlandırdıkları Saitabat Şelalesi’nin suyu Uludağ’dan toplanarak derin bir kanyondan aşağıya dökülmekte. Şelalenin döküldüğü yerde, köyün yağız delikanlıları tarafından suyunun soğukluğuna aldırmadan serinlemek için girdikleri bir gölet oluşmuş. Biz elimizi üç dakika suyun içerisinde tutamazken, delikanlılar kayalıklara çıkarak bıçak gibi keskin suya atlıyorlardı.
Her kıvrımında büyük kayaların arasından küçük şelalecikler oluşturarak akan dere gerçekten görülmeye değer. Hele dere boyunca kıyıdaki et ve balık restoranlarının serin serin yemek yeme keyfini tatmak isteyen müşterilerinin tercihine sunulmuş suyun içerisindeki masalarda oturmak bölgenin en cezbedici özelliği. Köyün sıcaklığı 37 dereceyi bulurken dere boyunca gökyüzünü kaplayan ağaçların oluşturduğu gölgede esen rüzgardan üşüyebiliyorsunuz bile. Hele geceleri yemek yemek için şelaleye gitmeyi planlayanlara üzerlerine kalın bir şeyler almanı tavsiye ediyoruz.
Köy halkının özellikle bayanları çok aktif. Kendilerine Saitabat Köyü Kadınları Kalkındırma Ve Koruma Derneği kurmuşlar. Çeşitli faaliyetlerinin yanında son 6 yıldır Mayıs ayında Hıdırellez Şenlikleri düzenlemekteler. Kadınlar çeşitli etkinliklerde kendi ürünleri olan salça, reçel, bal ve el işlerinden oluşan kermesleriyle dernek yararına satışlar yapıyorlar.
Yabancı turist olarak daha çok Arapların ilgisini çeken Saitabat Şelalesi, yerli halkında yoğun ilgisiyle her daim kalabalık oluyor. Ankara yolu üzerinde Kestel’e girmeden Saitabat girişini takip ederek çimento fabrikasının arkasındaki yoldan hafif meyilli rampayı ve Derekızık köyünü yol boyunca eşsiz güzellikteki çam ağaçlarının eşliğinde geçerek şelale bölgesine ulaşıyorsunuz.
Bu yaz sıcağında serin bir nefes almak, güzel bir yemek yemek ve bu doğa harikası şelaleyi görmek için Saitabat Şelalesi’ne gitmenizi tavsiye ediyoruz.