bazen, özellikle çok çalıştığım günlerde, başkanlık makamında, otel lobilerinde, konferans salonlarında, proje kenarında arabada bekleyerek çok ve boş vaktimiz geçiyor. kimi zaman uyukluyorum, kimi zaman insanları inceliyorum. kimi zamansa salak saçma yerlere mesela böyle tavanlardaki aynalara takılıyorum. halbuki okumam gereken ve yurtdışından geldiğimden beri sayfasını açmadığım kitabım her gün çantamda benimle her yeri geziyor. ve sırada bi ton kitap daha var okunmayı bekleyen. yazık ya.. böyle boş geçen zamanlarıma çok üzülüyorum. farkında olup da böyle devam etmek de ayıp di mi. evet evet… bi silkineyim ben, bi kendime geliim… tam da günü zaten bu gün. tüm gün bir pazar gününe yakışır kasvetteydi. bulutlu ve yağmurlu…