DENEMELER

HASTAYIM

Kış geldi. Kışın çok üşürüm ben. Dışarıda olmayı sevdiğim için çabuk hastalanıyorum. Ne kadar dikkat etsem de sakınan göze çöp batıyor, bademciklerim şişiyor hemen.

Yine hastayım. Dışarısı bensiz kaldı. Kaldırımlarda insanlar aynı. Her yer ve herkes aynı. Sabah işe gidişler, akşam dönüş telaşı… Ben yokum. Kalabalık yalnızlıktan bir kişi eksik. Ben evimde çekiyorum yalnızlığımı. İnsan en çok hastayken hissediyor birilerinin yokluğunu sanırım. Eskiden oturduğum şu koltuğun yanındaki sehpa hep dolu olurdu. Meyve tabakları, ilaçlarım, ıhlamur, yaş pasta, çikolata… Hatta kitabımı koyacak yer bulamazdım. Şimdiyse sadece bir adet kitap duruyor koskoca sehpada. Aynı ben , şu koskoca dünyada.

Bazen çok mu karamsarım diye düşündüğüm oluyor. Hemen bir arkadaşımın sitemi geliyor aklıma. ‘Senin hayatında iyikilerin yok mu hiç?’ Var tabi ki. Ama onlar üzerine yazamıyorum ki. İlginçtir, hayat dolu yaşayan ama iş yazıya gelince yalnızlığa ve karamsarlığa bulanan biriyim. Dün mesai arkadaşım bana, sen gülümseyerek konuşuyorsun ama gözlerinden hüzün akıyor dedi. Kafam iyice karıştı.

Çoğu insan sabahları suratsız uyanır, afyonu patlayana kadar konuşulmaz onlarla. Oysa ben hep neşeli uyanırım. Uyanır uyanmaz kalkıp size fıkra anlatabilirim. Gerçi pek beceremem fıkra anlatmasını ama, o bile komik oluyor. İnsanlar anlatamayışıma gülüyor. Gün boyu yüzümden gülümseme eksik olmaz. Bir an somurtsam insanlar hasta olduğumu düşünüyor. O derece alışmışlar gülüşlerime. Ama yazı yazmak için oturunca şu klavyenin başına, değişiyorum.

Bu aralar bunu sorguluyorum,

Hangisi gerçek benim?

Ocak 2008



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.