GEZİ YAZILARIM

ADETA BİR FİLM PLATOSU, ZEYTİNBAĞI…

 

Bursa’dan Mudanya’ya 20 dk., İstanbul’dan Güzelyalı’ ya 1,5 saatte ulaştıktan sonra 10 km kadar yeşillikler ve eşsiz doğa manzarası içerisinden geçen bir yoldan denizi seyrederek Zeytinbağı’ na ulaştığınızda hiç de yabancı olmadığınız bir kasaba ile karşılaşıyorsunuz. 2400 nüfuslu Zeytinbağı beldesinin kaderi, ATV’nin izlenme rekorları kıran dizisi Melekler Adası sayesinde değişti. Helenistik döneme kadar uzanan geçmişi, muhteşem yapıları ile belde şimdi Melekler Adası’nın getirdiği haklı ünün keyfini sürüyor.

Günümüzdeki adı Zeytinbağı’ dır ama daha çok Bizans’tan kalma Trilye adı ile anılır. Bizans kasabası Trilye, 1330’larda Osmanlı Kasabası olmuş ve Tokat ,Kütahya ,Kastamonu’dan gelen Müslümanlar kasabaya yerleştirilmiş. Trilye 1963’ te Zeytinbağı adını almış.

 

Trilye doğumlu Hristostomos,Yunanistan’da öğrenimini tamamladıktan sonra Metro

polit olarak Trilye’ye döndü ve bir papaz okulu açarak, Rum lider Makarios’ unda okuduğu şu an restorasyon programına alınmak üzere olan Taş Mektebi inşa ettirdi.Tipik bir dar Trilye sokağında bütün görkemi ile karşımıza çıkan ve Neo-klasik tarzda inşa edilen Taş Mektep bizi gerçekten büyülemekte. Taş mektep 1980 yılına kadar ilkokul eğitimi veriyordu.

 

Muntazam düzenlenmiş sahil şeridi ve plajı ile sarp tepelerin arasında kalmış bir mücevher gibidir adeta. Tertemiz oteli, küçük ,şirin pansiyonları ve sahile kadar uzanan yol üzerindeki ahşap masa ve sandalyeleri ile balık restoranları, konuklarına vazgeçilemeyecek anlar yaşatıyor.

 

Zeytinbağı’ nda dünyaca ünlü Trilye Zeytini ve Zeytinyağları üretildiğinden, yöre halkı kendi ürünlerini sattığı reyonların dışında dört adet de yağ fabrikası bulunmaktadır. Trilye’de zeytinciliğin yanı sıra şarapçılıkta yapılır. Kurtuluş savaşı başlarına kadar üzüm yetiştiren ve Amerika’ya şarap sattığı bilinen Trilye’ de artık üzüm yetiştirilmiyor ama başka yerlerden gelen üzümlerle şarap yapılıyor.

 

Kasabanın meydanında yıllardır ilginç yapısıyla Trilye’ nin en çok fotografı çekilen evin sahipleri üç kuşaktır aynı evde yaşıyor ve evin alt katındaki dükkanlarında kendi üretimleri zeytin ürünlerini satarak geçimlerini sağlıyorlar. Evin güler yüzlü dedesi ve çıplak ayaklı kız torunuyla Trilye’ de yaşamaktan çok memnun görünüyor.

 

Kasabayı baştan sona kateden cadde ile her iki yanındaki birkaç dar sokakta taş binalar arasında gezdikten sonra tepedeki çamlı kahvede asırlık çınarların altında çay içmek ve cevizli lokum yemek şehrin tüm stresini üzerinizden alıyor.

 

Hem tarihiyle hem de o hoş kendine has güzelliğiyle Zeytinbağı, bir hafta sonu kaçıp kendinizle baş başa kalmanız için ve huzur veren eşsiz gün batımıyla sizi bekliyor.



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.