BLOG

30 Ocak 2011 Pazar

eskiden ben daha çok küçükken, pazar günlerini hiç sevmezdim. pazar günü demek trt de pazar konseri ve sobanın yanında koca bir leğenin içinde annemin beni yıkaması demekti. saçlarım hep uzundu benim (yandaki fotografımda kısa ama boşverin siz onu. orada zaten fotograf makinesinden de korkuyormuşum. şimdi yaptığım işe bakın:) onun için o gerçeği yansıtmıyor : )) ) ve annem tararken hep acıtırdı. çığlık kıyamet biterdi banyo faslı.

sabah saat 10 da sinema olurdu. genelde yaşlı bir dede bir köpek ve küçük kız torunun konu olduğu filmler olurdu : )
saat 14 te pazar konseri başlayınca kapanırdı tv ve sıkıcı bir gün başlardı. şimdi o günlere inat klasik müziği çok severim. perşembe günleri senfoninin konserlerini kaçırmaz gider keyifle izlerim.
artık pazar günleri sıkıcı geçmiyor. mesela bu gün hiç sıkıcı değildi…
güzel bir gündü…


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. Nilay Şahinkanat dedi ki:

    voltranda başa denk gelen aslanı kullanan tipe aşıktım.çok yakışıklı çiziyolardı : ))
    sonra hemanvardı, gölgelerin gücü adına.

    bizimkiler vardı 'anaam katil!'

    renkli tv dönemi, hayat ağacı felan..

    hey gidi..

  2. asaf berhaya dedi ki:

    fakat bi de şöyle bi şey var
    ben pazarları iple çekerdim
    nills ve uçan kaz vardı çünki işitme engelliler haber bülteninden hemen sonra
    daha sonra voltranlar filan .. ama voltran çocukken bile bayardı beni :)
    favorim; nills ve uçan kaz ..

    ahh ahh nerde o pazarlar ..