BLOG

23 Şubat 2011 Çarşamba

uzun zamandır üzerimde bir atalet vardı. moral bozuklukları üst üste geldi. yurtdışına gittim evimi sevdiklerimi çok özledim. teyzem hastanede hala. üzerine dayım rahatsızlandı. üzerine annem rahatsızlandı. üzerine ben hayalkırıklıkları yaşadım.

böyle böyle hayatım kirlendi hep. uzun zamandır temizlik yapmıyordum. yapamıyordum. ne evimi ne arabamı ne kalbimi. bu yüzden misafir bile kabul edesim gelmiyordu. utanıyordum. elim gitmiyor, kolum kalkmıyor, ruhum izin vermiyordu temizliğe. ev tozlanmış, her yer ıce’ın tüyleriyle dolmuştu. araba, kurumuş çamur parçaları, toz ve çöple(ceplerim gibi) dolmuştu. ruhum, ıııı bu konuda yazmak çok zor gerçekten. ‘ruhum’ yazdım ve bir kaç dakika baktım öylece ekrana. anlayın işte diğerleri gibi o da iyi durumda değildi. misafir kabul edebilecek gibi değildi yani ;)
dün bir dönüm noktası oldu. bilinçli bir tercih değildi. ama hepsi birden denk geldi. dün temizlendim.
ev, bal dök yala kıvamına gelmiş. sağolsun mükerrem abla buzdolabımın içine kadar her yanı parlatmış… özenerek yaptım dedi. sabah eve girdiğinde şöyle bir etrafa bakıp ‘aaaa ne güzel döşemişsin, aynı tv’lerde gösterilen evler gibi’ demişti : ))
araba, temizlik servisinde kaldı gece. buharlı muharlı bir temizlik olayı varmış. döşemeleri öyle temizliyorlarmış. bide o direksiyonla cam arasındaki bölüme ne deniyor bilmiyorum ama oraları da bişile kaplıyorlarmış toz tutmuyormuş. camını dışını mı ne cilalıyorlarmıymış neymiş. yani bi sürü işlem görecek. tertemiz olacak, akşam alacağım.
ruhumsa, işte en zor anlatılan kısım. o da dün temizlendi. öle birden bire kendimi, içimi tertemiz hissettim. düşündüm, böyle giderse kalbime kimseyi kabul edemeyeceğimi anladım.
bir yerde okumuştum, hatırlamak geçmişe bağlı kalmayı ve asla özgür kalamamaya neden oluyor. unutun özgür kalın diyordu. doğru dedim kendi kendime. özgür değilim. bağlıyım. geçmişe sıkı sıkı bağlıydım. O ki, emre kalcı’nın kir adlı kitabında dediği gibi biriydi; ”şimdi bir çocuk gibi pis ellerini üzerine sileceksin… ‘hadi artık, oyun bitti!’ diye seslenecek biri, kendi evine döneceksin. kapıda durup bir an katıla katıla ağlayacaksın. sonra hiç bir şey olmamış gibi sokakta oynadığın artık yalnız kalmış arkadaşına el sallayıp merdivenleri çıkacaksın… ertesi gün oradan taşınacağınızı bildiğinden hiç bahsetmeyeceksin…
çocuksun ve acımasızsın, bunu da yapacaksın…” tek farkı ağlamamış olmasıydı.
neyse, geçti gitti. iyiyim ve temizim artık.
ev, araba, ruhum… bu gün tertemiz bir hayata başladık : ))

fotograftaki yelkenli gibi özgür ruhum artık : ))


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. Nel dedi ki:

    The blog is very good!
    Congratulations!
    http://nelsonsouzza.blogspot.com
    Saludos!